Trendyol Süper Lig’in 11. haftasında oynanan dev maçta Trabzonspor ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Müsabaka Fenerbahçe’nin 3-2’lik galibiyetiyle sonuçlandı. Spor yazarlarI daTrabzonspor – Fenerbahçe maçını değerlendirdi. İşte ayrıntılar… (TS FB SPOR HABERİ)
GÜRCAN BİLİÇ – NE MAÇ AMA
Muhtemelen bu sezona damga vuracak maçı izledik. Bu sefer alandaki ve VAR’daki hakemlerin kararlarıyla çok “gürültü” çıkacak.nihayetinde “şampiyonluk” maçı izledik. Vazgeçmeyen, isteyen, risk alan, Fenerbahçe ekibinin karşısında, bu 90 dakikayı “sezonu kurtarma” maçı olarak belirleyen; oynayan Trabzonspor.
Son saniyeye kadar heyecanı içinde taşıyan, kaçan golleriyle iki takımın da hak ettiği fevkalade bir mücadele de vardı karşımızda. İki teknik adam “beraberlik” sözünü sarf etmeden, lige damga vurmanın peşinde çıkardılar gruplarını. İlk 20’de Trabzonspor “gerçekten” fırtınaydı. Beşinci dakika bittiğinde üç gol kaçırmışlardı.
Baskının eğip-büktüğü Fenerbahçe karşısında, tribünlerine bir an bile oturma müsaadesi vermediler. Bir golleri “şaşırtıcı” faul kararıyla “güme” gitti. Sonrasında top da, oyunun kararı da Fenerbahçe’nin eline geçti. Lakin karşılarında üst seviye mücadele eden, koşan bir rakip buldular. Kritik noktada öne geçtiler.
Sonrasında maç VAR ile Fenerbahçe’nin arasında, 26 yaşında bu türlü bir maçın sorumluluğu verilen Oğuzhan Çakır’ın kararlarına saklanarak oynanmaya başladı. Olmayan penaltıdan beraberlik geldi, iki dakika sonra yeniden penaltı ve suyun akışı değişti. Tabela daha beraberlikteyken Mourinho çift santrafora geçti. Atılımlarıyla “verimsizleri” kenara alıp, ön tarafa “nefes” verdi. Tadic’in “resitali”, Dzeko’nun aklı, En-Nesyri’nin gücü ile önce beraberlik geldi, galibiyet golü “geliyorum” dedi.
Arda Kardeşlerin akabinde, Banza’nın topu elle uzaklaştırmasını “görmeyip”, dokunmadan penaltı “icat eden” Atilla Karaoğlan da “yapının” tozlu raflarına sarfiyat benzeri. Hakem kararlarına karşın ellerinden geleni yapan iki takım oyuncularına da helal olsun. Ne maç oldu ama…
ZEKİ UZUNDURUKAN – FUTBOL: 100 HAKEM: SIFIR (0)
Derbiden önce A Spor’daki yayınımda ‘İnşallah hakemi konuştuğumuz bir maç olmaz’ demiştim. Demez olaydım! Ben bu rezalet ötesi hakemi konuşarak başlamak istiyorum… Hakem, ilk yarıda Trabzonspor’un buz gibi golünü vermedi. Gol oğlu golünü vermedi. Be acemi hakem, bekle pozisyon sonlansın, sonra düdük mü çalacaksın, puan mı çalacaksın, alan teri mi çalacaksın… Sonrasında karar verirsin. Sen faul olmayan pozisyonda düdük çalıyorsun ve Trabzonspor’un alın terini çalıyorsun!
Senin acemi düdüğün yüzünden VAR da devreye giremiyor. Gitti Trabzonspor’un golü… Ne kadar kolay değil mi, golü iptal etmek, alın terini çalmak… Senin acemiliğin yahut uyanıklığın nelere mal oldu bir bak izle… Neden bu türlü düşünmek zorunda bırakıyorsun beni… Zira bu türlü kusur olmaz! Bu nasıl faul arkadaş! Bu nasıl faul Oğuzhan Çakır!
VAR olmasa Trabzonspor’un iki net penaltısını da vermeyecektin! Penaltı durumlarını görüyorsun ve vermiyorsun! VAR uyarısı ile penaltıları verdin! Madem faul konusunda bu kadar hassassın ey hakem! Fenerbahçe’nin ikinci golünden önce de bir faul olmalıydı. Sen kolay fauller veriyorsun ya… Orada neden vermedin! Sen, nizami bir golü iptal eden hakem olarak anılacaksın artık! Senin büyük hakem olma talihin yok artık! Kendi kendini bitirdin! Sen git atletizm yap… Ne yaparsan yapfutbol alanlarından uzak dur!
Maça gelecek olursak, süper bir derbi izledik. Muazzam kurtarışlar yapan iki kaleci vardı sahada! Futbolcular yürekleri ile savaştılar. Fenerbahçe de Trabzonspor da çok ter akıttı. Yürekli futbol oynadı iki takım da… Kaybedene yazık olacak bir derbiydi. Ve kaybeden Trabzonspor oldu! ama bazen kaybeden gruplar alkışlanır! Ben Trabzonspor’u ayakta alkışlıyorum! Helal olsun! Fenerbahçe’yi de tebrik ediyorum!
3. golden sonra Mourinho’nun sevinci görülmeye değerdi! Mourinho, bu derbi zaferi ile şampiyonluğa inandığını gösterdi! Hakem Oğuzhan Çakır’a sıfır (0) veriyorum! Alandaki futbolcuların hepsine ise pekiyi notunu gönderiyorum! Trabzonspor taraftarına da kocaman bir alkış gönderiyorum! Maçtan derhal önce dünyanın en hoş tribün fotoğrafını verdiler! Ellerine, emeklerine, yüreklerine sağlık!
EMRE BOL – RUHSAL LİDER!
Hiç kimse kusura bakmasın; sonradan yazacağımı baştan söyleyim. İki penaltı kararı da doğruydu. Siz, “paralı askerlerin” ne dediğine bakmayın! Trabzonspor kadrosunu bu sezon ilk defa bu türlü istekli gördüm. Umarım bundan sonra da aynı performansı gösterebilirler! Çünkü külfetli bir süreçten geçiyorlar. Bazen Mourinho’ya şaşırıyorum.
Ya Mert Müldür’ü hangi bek duruma koysan, rakip oradan atak ediyor! Neden sanki? Bu sorunun yanıtını bulduğunda; mecburilik dışında Mert’e formayı vermeyeceksin.
Fenerbahçe ikinci defa rakibine bu kadar çok gol şansı verdi. Bekleyerek oynarsan zati bu durum kaçınılmaz oluyor. Hakemin görmediği VAR’a gidip verdiği iki penaltı varken; Fenerbahçe’nin penaltısını neden vermediğini hatta neden VAR’a bile gitmeye gerek görmediğini anlayamadım!
Mourinho ve Fenerbahçe yönetimi şunu bilmeli: Rakipler sana öbür, başkalarına öbür oynuyor. Sende sahada apayrı bir oyun ortaya koyacaksın. Artta bekleyip bu kadar pozisyon vermek Fenerbahçe grubuna yakışmadı. Biraz daha agresif oynayarak kazanmak için gerekli skoru çok evvelce alabilirdi.
Bu kere hakemin değil; Fenerbahçe’nin dediği oldu. Demek ki hakem yeniliyormuş! Mourinho bundan sonra takımın gücünün farkına varmalı. Rakibe göre oynamalı. Bırak takımı zati kazanır!
REHA KAPSAL – DÜELLO
Trabzonspor çıkış peşinde ve kötü giden sezonda kendini taraftarlarına affettirme sıkıntısındaydı, Fenerbahçe ise şampiyonluk yarışından kopmamak için bir eşik maçı görüyordu bu müsabakayı… Sonuçta iki takımın sıkıntısı ayrıdüşünceleri aynı, tek hedef 3 puan. Trabzonspor oyuna baskın başladı.
İlk 15 dakikada durumlarda buldu gole çeviremedi, sonraki kısımda F.Bahçe hem oyunu hem de topun denetimi eline aldı. Bu oyun dengesizliğinde sarı lacivertliler; En-Nesyri ve Fred iş birliği ile golü bulup ilk yarıyı önde bitirdi. İkinci yarıya F.Bahçe iyi başladı ilk 10 dakikada üç tane net gol pozisyonu buldufakat Uğurcan kurtarışlarıyla grubunu oyunda tuttu.
Böyle bir maça deneyimsiz ve yeterliliği tartışılacak bir hakemi vermek çok yanlıştı. Zira VAR olmasa Trabzonspor’un iki penaltısı verilmeyecekti. İşin tuhafı Oğuzhan Çakır ilk yarıda Okay’ın attığı net golde aksiyon tamamlanmadan erken düdük çaldı. Kendi dahil kimse anlamadı. Bu maç için konuşulan iki hakemden biri Kadir Sağlam’dı.
Diğeri aslında olmaz idi ama ne hikmetse piyangodan çıkar gibi Oğuzhan Çakır’a verildi. Tabii buradaki en büyük etken genç oluşu… Olsun dafakat yeterliliği de olsun… En kıymetlisi bu maç ikinci yarı denetiminden çıktı. Bu türlü maçın ne taktiği ne oyun planı ne 11’ler ne değişiklikler… Konuşulacak hususlar değil, en büyük kusur atamayı yapanlar.
Zaten ikinci yarı orta alanların bay-pas edildiği, her iki takım için bir düelloya dönen bir maç oynandı. Ortaya çıkan skorun iki takıma da yaramadığı, galip gelmek için her türlü risklerin alındığı kısımda; Fenerbahçe son dakikada bulduğu golle bu düellonun kazananı oldu.
MUSTAFA ÇULCU – KINA YAKSINLAR
Trabzonspor ilk 20 dakika önde bastı, Vişça zerinden Mert Müldür’ün kanadını iyi işledi. İkisi çok net olmak üzere konumlar buldu. Fenerbahçe 20’den sonra öne çıkmaya, tesirli olmaya başladı. Trabzonspor’da kolay top kayıpları başlayınca Fenerbahçe, üçüncü bölgede tesirli oldu. En-Neysri ilk 11’de başlayınca arzu ve yüksek gücünü oyuna yansıttı.
Vişça üzerinden atak yoğunluğunda kaptırılan top değerliye mal oldu Fenerbahçe’nin çalışılmış derslik golü geldi. Eren Elmalı’nın pozisyon yanlışını Fred golü atarak değerlendirdi. İkinci yarıda goller, penaltılar, fauller, çekişmeli, didişmeli oyun kötü ve yetersiz hakemlik her şey vardı. Oğuzhan Çakır atletik ve sahaya yakışıyor. Lakin çok genç çok tecrübesiz ve çok acemi. MHK’ya yazıklar olsun bu türlü yetişmekte olan bir genç hakemi bu cenderenin içine attığı için.
Bu iş bilmezliktir… Oyuna iyi başladı. İkili eşleşmelerde oyuncuları sözel ikazları yerindeydi. 12 dakika içinde Ozan arka geriye 3 faul yapınca üçüncüde çıkan sarı kart yerinde ve doğruydu. Trabzonspor’un 37’de kornerden gelen topta Okay ile attığı iptal edilen gol öncesi Okay ile Mert karşılıklı temas halinde, pozisyonda faul yokacemi hakem çabuk edip faul çalınca VAR da auta çıktı, gol de badem oldu gitti.
Hakem bu dakikadan itibaren sahada yoktu. Maçı VAR yönetmeye başladı. O’da berbattı… 52’de Okay topa vurdu geç kalan Djiku rakip Okay’ın ayağına vurdu, pozisyon penaltı lakin hakem tespit edemedi. VAR müdahalesi ile doğru penaltı geldi. 59’da Banza öncelik almış top onun denetiminde…
Çağlar’ın denetimsiz hareketi net penaltı hakem tekrar görüyorfakat veremiyor, VAR devreye girdi doğru penaltı geldi. Burada Çağlar’a sarı kart eksik kaldı. Mourinho’nun penaltı pozisyonlarında VAR’da izlemelerde gösterdiği reaksiyonlara 4. hakemin ve hakemin duyarsızlığı asla kabul edilemez. 74’de Fenerbahçe’nin golü öncesi İrfan Can rakibi Eren’e yaptığı faul ama hakem devam diyor, Dzeko’yla beraberlik golü geliyor.
84’te TV imgelerine göre hava topunda Banza’nın sol kol açık üstte havada top eline vuruyor görünüyor, pozisyon penaltı olmalıhakemden ve VAR’dan devam kararı geldi. Şaşkınlık içindeyim. İki VAR müdahalesinde kaybolan süre 13 dakikafakat maça 12 dakika ek edildi. Maç bitti ise şükredelim…
Hakem ismine içim acıdı çok üzüldüm. Rezalet yönetim, kararlar, kartlar hangi birini yazacağımı şaşırdım. Futbolumuzu provoke eden bu hakemlik rezaletine ortam hazırlayanlar, çanak tutanlar, şu anda kına yaksın…