Son dakika Fenerbahçe haberleri: UEFA Avrupa Ligi son 16 tipi rövanş maçında Rangers ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Temsilcimiz 2-0 galip gelerek penaltılara taşıdığı maçta penaltıları 3-2 kaybederek Avrupa kupalarına veda etti. Fotomaç Gazetesi yazarları, Rangers – Fenerbahçe maçını dikkat çeken tabirlerle değerlendirdi. İşte o yazılar… (FB spor haberi)
EMRE BOL – BU TÜRLÜ Mİ OLACAKTI!
Bence Mourinho, Mert Müldür dışında “Gelecek Fenerbahçe” takımını çıkardı. Ağır diye tenkit alan Dzeko-Tadiç ikilisine kement atılınca takımın suratı da arttı. Rangers ekibi ilk maçta olduğu aynıi “tek yapabildikleri” taktikle alandaydı. ama bu kere Fred’le daha sertleşen Fenerbahçe orta alanı rakibin süratli geçişlerine pek fazla imkan vermedi.
Osayi Samuel dışında kötü oynayan kimse yoktu sarı- lacivertlilerde… Olağanüstü mücadele ettiler. Müsabakanın uzatmalara akabinde penaltılara kalması tamamen şanssızlıktı. Çünkü oyunun her anında Fenerbahçe Rangers’i adeta ezdi. Hatta o denli anlar vardı ki top dakikalarca Fenerbahçe’de kaldı. Kostiç’e ve Szymanski’ye başka parantez açmak gerek. Nitekim harika performans gösterdiler.
İş penaltılara hatta uzatmalara bile kalmadan bitmeliydi. Zira penaltıların zar atmaktan farkı yok! Esasen Fenerbahçe’nin iyi penaltı atamadığını biliyoruz. Bu kadar iyi oynadığın, lig maçı öncesi bu kadar yorulduğun bir müsabakanın sonu bu türlü olmamalıydı. Sahiden çok yazık oldu. Artık lige geri dönüp bu oyun oynanırsa şampiyonluğun geleceğine inanıyorum. İnanın İskoçlar bile şaşırmıştır bu sonuca…
MUSTAFA ÇULCU – 3 PENALTIYI VERMEDİ
Rangers ilk maçta nasıl oynadıysa bu maçta da plan ile sahada. Yeniden kalabalık savunma yapıyor ve geçiş atağı kovalıyor. Fenerbahçe savunmada ilk maçta yaptığı yanlışları yapmadan oynuyor. Bilhassa ikinci yarı ve uzatmalarda Fenerbahçe çok coşkulu ve de tempoluydu. Sahada mükemmel bir Szymanski ve kalede cana can katan İrfan Can vardıpenaltılarda istenilen başarılı vuruşlar gelmeyince tur gitti Avrupa bitti.
Norveçli Espen Eskas UEFA’nın yatırım yaptığı güvendiği bir hakem. Aldığı maçlar onu gösteriyor. ama Talisca’ya ceza alanı ön çizgisinde Jefte net sarı gerektiren bir faul yaptı. Eskas önce sol kolu ile Fenerbahçe lehine faul verdiğini gösterdi. Sonra 1 nolu yardımcının ihtarıyla döndü aldatmadan ötürü Talisca’ya sarı gösterdi. Bu düzey bir hakem için çok kötü karar. Şaşkınlıkla izledik.
Maçı kim yönetiyor? ‘Oyunu salacağım’ diye faullerde yanılgılar yaptı. İlk yarı bittiğinde 16 faul, 5 sarı kart hakemin oyunu denetimde zorlandığını gösteriyor. En-Nesyri topa baş vurdu Balogun’un açılan sol kol dirsek üstüne gelen topta penaltı bekledik devam kararı geldi. İkinci yarıda Kostic şut attı karşısında Rıdvan önce iki kol artta bağlı tam top geçerken sol kol bedenden kısmen ayrıldı el topun geçişini engelledi yeniden devam kararı geldi. IFAB ve UEFA elle oynama kriterlerini revize etmesi gerekiyor.
VAR’da tanıdık bir isim Hollanda’lı Pol van Boekel vardı. Fenerbahçe 65’te, Rangers 84’te penaltı beklediler devam kararları doğruydu. Uzatmanın 116. dakikasında Raskin geç kalınca Mert Hakan’ın ayağına vuruyor. Pozisyon sahada penaltı ama Eskas tekrar devam dedi. Son dakika Kostic penaltı beklediayağını yere sürterek kendini bırakıyor devam kararı doğruydu.
GÜRCAN BİLGİÇ – BU TÜRLÜ BİTMEMELİYDİ
İstanbul’daki skorun yükünü hissediyorlardı. Rangers da bu avantajından vazgeçecek değildi. “Kora kor” dediğimiz temaslı, yakın ve tempolu şekilde karşıladılar Fenerbahçe’yi. Oyunu kurdurmadılar, sahaya kaosu davet ettiler ve usta oyuncuları Cerny ile de kendilerince gösterilerini yaptılar. Bilinmezlik sorununda, Talisca, Fred ve Kostic’e emanetti organizasyon.
36’da En Nesyri golü kaçırdığında maçın ismi değişti aslında. İskoçlar “Ne oluyor?” dediler, bizimkiler “atabiliriz” hissine yeniden kavuştular. 44’te Szymanski usta işi attı golü. O ana kadar da maçın “etkisiz” elemanıydı. Futbolun kendi yasasında, kıssayı yeniden yazma müsaadesini alıyordu genç Polonyalı…
İkinci yarıda yalnızca maçı uzatmaya götüren skoru almadılar, fizik olarak geriye giden Rangers karşısında farkı da bulabilirlerdi. 75’te Dzeko ve Tadic’in girmesiyle birlikte “akıl – fikir” de geldi Fenerbahçe ataklarına. Dzeko topu tutuyor, Tadic doğru yerde pas istasyonu oluyordu. Gecenin hoşluğuna diğer heyecan geldi, “Tarih nasıl yazılır” yeniden tüm Türkiye’ye hatırlattılar.
Uzatmalar, Mourinho’nın tertibinde, atılımlarında, takımı canlı tutmasında, Mert Müldür’ün sakatlığı sonrasında önce Szymanski’yi, sonra Tadic’i sağ beke almasıyla geçti. Durumlar da buldular. İrfan Can Eğribayat’ın kurtarışı, Skriniar’ın gövde gösterisi. İnanmış bir takım halinde, birbirlerine sarılarak maçın sonunu getirdiler.fakat futbolun cilvesi penaltılarda sonuna kadar hak ettiğimiz tipi kaybettik. Bu türlü bitmemeliydi.