Spor yazarları Kasımpaşa – Fenerbahçe maçını değerlendirdi

EMRE BOL – SERÇE PARMAĞI

Yazmayı, yorumlamayı en sevmediğim maçlar; iki takım arasındaki kalite farkının çok fazla olduğu karşılaşmalar… Kasımpaşa’nın gençlerini tebrik ediyorum. Ortadaki büyük farka karşın olağanüstü bir deneyim edindiler.
Hal bu türlü olunca Fenerbahçe ismine değerlendireceğim yalnızca iki oyuncu öne çıkıyor.
Çünkü rakipleriyle üç aşağı beş yukarı yaştalar. Yusuf Akçiçek ve Bartuğ’dan bahsediyorum elbette…

Özellikle Yusuf’u nitekim çok beğendim. Kendi yaş grubuna karşı ne kadar özellikli bir oyuncu olduğunu bizlere gösterdi. Attığı golde yaptığı birleşik hareketler, sahada nerede duracağını iyi bilmesi, ikili uğraşlarda yaptıklarıyla; ileride hayal ettiği mesleğe ulaşabileceği yönünde sinyaller verdi.
Çok çalışacak, üzerine koyacak.
Asla ve asla, “ben oldum” demeyecek. Fenerbahçe gençlerine değer katan bir kulüp… Bartuğ için benzer şeyleri söyleyemeyeceğim.
Fenerbahçe’ye geldiği ilk haliyle, şimdiki durumu.

Oysa gelişim göstermesi gerekiyordu. Mourinho gibi bir hocayla, ekipteki yıldız ağabeyleriyle üzerine koymasını beklerdim. Çok çalışması lazım.
Ahh Cengiz ah… Ne beklentilerle transfer edildin? Sağ ayağının serçe parmağının parası edemeyecek, gençlerden kurulu bir takıma bile tesirli olamadın. Gencecik çocuklara bile çalım atamadın. Bitiksin bitik!
Her şeye karşın Kasımpaşa’nın gençlerine çokça gaza basmadan, onların moralini bozmadan, nazikçe yenmek Fenerbahçe’nin büyüklüğünü gösteriyor. Bu türlü fikirli, bir kulübün taraftarı olmak sahiden gurur verici… Üzerlerindeki formanın yükünü taşıyamayanlara inat!

GÜRCAN BİLGİÇ – MERAK EDİLENLER!

Fenerbahçe’nin rahat kazanmasının yanına, Kasımpaşa’nın “akademi” gösterisini de koymamız gerekiyor.
19 yaş ekibiyle Kupa’yı oynamaya devam etmesi, Mourinho’nun “oynamayanlarına” baht vermesiyle, güya bilinmeyen bir anlaşma vardı.
Fenerbahçe tarafı erken gol ile birlikte maçı “normal” kazanmayı tercih etti, tempo yapmak yerine topu paslarla sahayı dolaştırdı ve “anlar” oyunundan galibiyeti perçinleyen golleri çıkardı.

Gençlere “saygı” duymak, maçı zorlamamak, elbette kendi “şıklığını” taşıyor. Lakin geçen maçların çok şey beklenen, bir türlü ritmini bulamayan, “merak” edilenleri için bir imkan 90 dakikasıydı vakitte.
Bartuğ, Yusuf Akçiçek, Cenk Tosun, sonrasında Levent ve Cengiz Ünder… İhtiyaç anında yara sarmaları beklenen oyunculardı. Deneyimsiz ve yorulan gençler karşısında, idman kalitesinden bile daha düşük performansta kaldılar. Haydi iki genci, Bartuğ ve Yusuf’u ayıralım.

Bu kadar “keskin” olmak tahminen de yanlış. Dediğimiz gibi kendi içinde esasen kazanılan maçın, büyük takıma karşı ilk defa oynayan rakip gençlerin “duygusu” da maça yapışmıştı.
VAR’ın gölgesine saklanan “yardımcı hakemlerin” de, ofsayt reflekslerinin kalmadığını da gördük. Yalnız Fenerbahçe için değil, MHK’nın da hakemlerinin “ölçüsünü” alması gerekiyor.

MUSTAFA ÇULCU – KOLAY MAÇ OLDU

Her platformda futbolumuzun paydaşları marka kıymeti diyerek yeri göğü inletiyoruz. Zirt Türkiye Kupası ülke futbolumuzun iki büyük tertibinden biri. Avrupa kupalarına katılmak için harika ve değerli bir fırsat.
fakat gösterilen tavır hiç güzel değil.
Bu mu olmalı?

Armasında Türk Bayrağı bulunan nadir kulüplerimizden biri olan Kasımpaşa’nın Türkiye’nin kupasına bakış açısı daha farklı olmalıydı.
Fenerbahçe bir gün önce katılma kararını açıklıyor, sahaya mefkureye yakın takımıyla, Kasımpaşa ise U-19 ekibiyle sahaya çıkıyor! İnsan kendi eserinin prestijini saygınlığını bu derece zedeler mi?

Biz de durum bu türlü olunca üzülüyoruz. Karşısında genç takım oyuncularını gören Fenerbahçeli oyuncuların doğal olarak konsantrasyonları düşük, isteksiz, temposuz oyunlarıyla ilk yarıda buldukları 3 gol ile maçı kazandı.
Kasımpaşalı genç oyuncular için karşılarında düş gibi bir rakip ile oynuyorlar onlar da oyunu hiç bozmadan olabildiğince iyi performansı sergilediler. Uzun bir aradan sonra Cengiz Ünder oyuna girince en son ne zaman oynamıştı diye hafızamızı sorguladık! Bu maçta Fenerbahçe’nin 7 defa ofsayta düşmesi farklı ve üzerinde durulmalı.

Hakem Kadir Sağlam için çok kolay bir maç oldu. Kritik pozisyon yoktu.
Mert Müldür’e yaptığı faul ile rakibin umut vt eden atağını önlediği için Sarp’a sarı kart gösterdin, kısa bir süre sonra Kostic geride kalan Taylan’ın yüzüne yasaklanmış el temasına niçin sarı göstermiyorsun? Kostic’in geride gözü yok ama o centilmen genç oyuncunun arkasında olduğunu biliyor! Burada kazara el yüze geliyor diyemeyiz. Bu türlü bir maçta bile 1 nolu yardımcı Anıl Usta’nın 67’de Cengiz’e kaldırdığı ofsayt bayrağı hepimizi güldürdü.