Spor yazarları Gaziantep FK – Fenerbahçe maçını değerlendirdi

EMRE BOL – BEYAZ BOĞAZLI KAZAK!

İsmail hoca kızının ikram ettiği beyaz boğazlı kazağı artık onun uğuru oldu. İnanın benim de… Bu sezon ben de çok fazla boğazlı kazak giymeye başladım. Tabi kırmızı olmayanından!

Ya İsmail hocam takım esasen çok iyi ve hakikaten iyi oyunculardan kurulu. Biz niçin hala totem yapıyoruz bilmiyorum. Bu takımın toteme ihtiyacı yok.

Kısa müddetlerle gördüğümüz birtakım oyuncuları daha net izleme fırsatımız oldu. Zajc’ın işi bitmiş, sahada ne yaptığını bilmiyor. Daha fazla kalması hem Fenerbahçe’ye hem de kendi mesleğine zarar verecek gibi görünüyor.

Eğer kiralanabilecek yahut müşterisi varsa çabucak gönderilmesini tavsiye ederim. Birçok İtalyan kulübünden teklifler olduğunu biliyorum.

Mert Hakan ne kadar yırtarsa yırtsın asla Fenerbahçe forması giyebilecek standartta değil. Hiçbir zaman olmadı, olamayacak.

İrfan Can Eğribayat kardeşim sahiden sana helal olsun. Bir kalecinin bu kadar kenarda bekleyip bu kadar hazır olması futbolun doğal akışına aykırı. Daima ve bence gereksiz yedek kalıp bu türlü bir performans göstermesi her babayiğidin harcı değil.

Livakovic her müsabakada onun varlığını hissediyordur bence… Hep söylüyorum; bu takım her kupaya talip. Hangi takımla çıkarsa çıksın karşısında durabilecek 1-2 takım haricinde kimse yok.

Batshuayi çoğu zaman iyi bir alternatif olduğunu gösteriyor. Şayet şampiyonluk gelecekse kulübeden gelir arkadaşlar.

İsmail Kartal’ı tanımadığını söyleyen Sumudica bu müsabaka itibarıyla herhalde artık güzelce tanımıştır. Seni her maçta yenen adam İsmail Kartal sevgili Sumudica! Yeterlice tanı!

GÜRCAN BİLGİÇ – GEREKENİ YAPTILAR

Fenerbahçe üst cinse çıktı, Gaziantep yapamadı. Birisi penaltıyı attı, oburu atamadı. Bir anda maçın refleksleri, Fenerbahçe ismine farkın ikiye çıkmasıyla gerçekleşti. Maç orada bitti.

İsmail Kartal, uzun müddettir talih veremediği oyuncularıyla oynadı kritik maçı. Zajc ve Mert Hakan’ıanda orta sahaya sürdü. Jayden uzun müddettir sol bek oynamıyordu, acemilik yaşadı.

King arkasında orta sahayı göremedi, kendine göre oyun bulamadı. İrfan Can Kahveci de ofansif risk almak yerine, arkadaşlarının kusurları üzerine ağırlaştı.

Gaziantep’in yediği gollere ya da değerlendiremediği konumlara baktığımız zaman, neden uzun müddettir kazanamadığını da anladık. Marifet eksikliğinin üstüne, yalnızca duran toplara kurgulanmış atak setleri vardı.

Takım mücadele ediyor ama oyun aklı “anlarla” kısıtlı. Birisi “bir şey” yapacak. O kadar…

İsmail Yüksek tüm yükünü aldı orta sahanın. Zajc’ın maç eksiğibelli etti kendini. aynı Mert Hakan benzeri… Çok şey yapmak isterken, oyun kuramadıkları için topun peşinden koşmak zorunda kaldı.

Başta da yazdığımız gibi 1-1’e gelebilecek maç, bir anda 2-0 tabelasına ulaşınca umut kalmıyor. İkinci yarıyı kendi sahasında geçiren, topu rakibe bırakan Fenerbahçe’yi izledik. Kazanmak öncelik oldu.

Risk almak yerine, denetim etmeyi tercih ettiler. Bu seçimde Batshuayi – Dzeko farkını da gördük. İki gol atan Belçikalı, takımın oyun kurması gerektiği anlarda gelemedi, pas köprüsü olamadı.

Dün Dzeko sahada olsaydı, bir türlü takımı taşırdı, yanındakileri maçın içine alırdı. Elbette Batshuayi kadar ofsayta da düşmezdi.

İrfan Can Eğribayat’ın hakkını yemek olmaz. Takımı tur yolunda tuttu. Penaltı dışında da iki-üç kurtarışı vardı. Zor maçı kolay haline getirdi.