Spor yazarları Galatasaray – Gaziantep FK maçını değerlendirdi

LEVENT TÜZEMEN – ŞU ANDA SIRA YÖNETİMDE

Son yıllarda G.Saray’ın bu türlü nefes nefese geçen bir maçına şahit olmadım. 5 top direkten döndü, çizgiden toplar çıkarıldı, Rumen kaleci fevkalade kurtarışlar yaptı hakem Arda Kardeşler’in takviyesi ile de en az maçın 15 dakikasını çaldı. Oyun hakimiyeti, pozisyon zenginliği G.Saraydaydıfakat bilhassa ilk yarıda Kerem Demirbay’ın kötü oyunu arkadaşlarını olumsuz etkiledi.

Kerem-Mertens, Demirbay’dan rol çalıp oyunu yönetmeye çalışınca G.Saray telaşla dağınıklık arasında gidip geldi. Bilhassa final vuruşlarında isabetsizlik hat safhadaydı. Şayet G.Saray topa %76 sahip olduğu bir maçı puan kaybı yaşasaydı şampiyonluk yarışında zihinsel olarak önemli bir travma yaşardı. Fakat buz dağının öbür tarafına baktığımızda Kadıköy’de maç 1-1 bitti gözü ile bakanların hevesini 89. dakikada Barış’ın 90’a attığı gol tüketti.

Bu galibiyet G.Saray’ı zirve yarışında moral olarak yukarı çekerken ruhsal üstünlüğü de sürdürmesini sağladı. Barış’a pencere açıyorum… Genç oyuncu sahanın her yerine bastı. Mücadele ve baş olarak kazanma hissinden hiç kopmadı. O denli bir gol attı ki G.Antepli oyuncular yere yığılırken G.Saray’ın yedek kulübesi dahil taraftarlar tam bir sevinç yumağı oluşturdu.

Şimdi sıra idarede. Transferleri Samsun maçına yetiştirmeliler. Zira Okan hocanın iyi bir sağ beke iyi bir sol beke ihtiyacı var. Ayrıyeten Kerem Demirbay ile bu işin gitmeyeceğini görenler ve dile getirenler (İsimlerini vermiyorum) sahanın bir öbür yıldızı Torreira’nın önüne oyunun iki istikametini de oynayan oyuncuyu kesinlikle almalılar.

SERKAN KORKMAZ – JOKER VE ÇEKİRGE

Kağıt oyunlarından anlayanlar bilir; satın aldığınız her destede jokerler vardır. Kimi oyunlar jokerlerle oynanır ama 52’lik bir iskambil destesiyle oynanan oyunların genelinde jokerler kullanılmaz. Bir kağıt kaybolduğunda yahut yıprandığında bir jokerin üzerine kalemle eksik olan kağıdın ismini muharrir ve o desteyle oynamayı sürdürürsünüz.

Her destede iki joker olduğundan üçüncü bir kağıt kesildiğinde yeni deste almak zorunda kalırsınız. Şahsen, dün akşam futbolla, iskambil oyunları arasındaki bu benzeşimi keşfettim. Bir takımda gereğinden çok sayıda joker olması oyunun fıtratına zıt. Kn sağ bek, Berkan sol bek (kulakların çınlasın; Kuntz), Sanchez sol stoper, Mertens de (iyi oyununa karşın) on numara değiller.

Üzerine eksik olan modülün isminin yazarak, bir takımın çok önemli kısmını jokerlerle düzerseniz, oynayanların ve izleyenlerin başları karışır, oyunun tadı kaçar. Okan Buruk ve Galatasaray futbol aklının mümkün olduğunca az jokerli bir takım kurması, ahenk süreci de dikkate alındığında, bu stten sonra çok zor güya.

Galatasaray her geçen gün takımı palazlanan Fenerbahçe’den ve diğer rakiplerinden çok kendi yoksunluklarıyla cebelleşmekte. Sarı kırmızılı yöneticiler, bir sol bek, bir sağ bek ve çok istikametli bir orta sahayı acilen Okan Buruk’un ellerine teslim etmezse dün akşamki gibi tansiyonlu maçlara hazırlıklı olmalılar. Hiçbir çekirge sonsuz sayıda sıçrayamıyor keza.

ERMAN TOROĞLU – YÜKÜNÜ KOYDU

Fenerbahçe’yi seyrediyorsun gergin, Galatasaray’ı seyrediyorsun o da gergin. İki gergin kol kola gidiyorlar. Dün gece ilk yarı Gaziantep bir deplasman takımı nasıl oynaması gerekiyorsa o denli oynadı. Çok katı defans yapmadılar, iyi toplarla çıktılar, konumlar da buldular. Galatasaray ise bir türlü istediğini yapamadı. Sarı-kırmızılılar ilk yarıda golü bulup da devreyi berabere kapatamadı. Haliyle gerilime girdiler.

İkinci devre Galatasaraylı oyuncular içerde doğru işler yaptılar. Kenarda Okan Buruk da doğru işler yapınca maç döndü. Aslında ikinci yarı Okan Buruk taze kuvvetleri alırken, Gaziantep Teknik Yöneticisi Sumudica seyretti. Ne zaman mağlup duruma düştü o zaman aklı başına gelmeye başladı. Kenarda oturmak maç seyretmek değil.

Okan Buruk dün gerekli değişiklikleri yaparak oyuna ve maça yükünü koydu. Tamam iki takım arasında kalite farkı varfakat Gaziantep ikinci devre bu kadar mahkum oynamamalıydı. Deplasmanda kendinden daha kaliteli ayaklara sahip bir takıma karşı bu kadar mahkum oynarsan defans nefes alamaz, yorulur ve yanılgı yapmaya başlar. Hani bir cümle vardır ya; “Bu sıcağa kar dayanmaz” diye. Maç o hale geldi ve Galatasaray’ın ataklarına Gaziantep dayanamadı. Sarı-kırmızılılar maçı koparıp aldı.

Galatasaray seyircisi takımı için büyük avantaj. Zira maçtan hiç kopmuyorlar. Sahada futbolcular oynuyor, onlar tribünde baskı yapıyorlar yani görevlerini. Bir de şu var üç şutun da direkten dönmesi sarı-kırmızılılar için büyük şanssızlıktı haliyle. Baht biraz yanlarında olsa bu maç daha rahat bir şekilde geçilebilirdi. Tabiri caizse dün akşamki maçta toplar da direkten döndü, Galatasaray da. Hakem Arda Kardeşler’e fazla iş düşmedi, kötü de maç yönetmedi.