Spor yazarları Başakşehir – Fenerbahçe maçını değerlendirdi

Son dakika Fenerbahçe haberleri: Trendyol Süper Lig’in 22. haftasında Başakşehir ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Sarı-lacivertliler gayretten 1-0’lık galibiyetle ayrılarak 3 puanın sahibi oldu. Fotomaç Gazetesi yazarları, Başakşehir – Fenerbahçe maçını dikkat çeken tabirlerle değerlendirdi. İşte o yazılar… (FB spor haberi)

Spor yazarları Başakşehir – Fenerbahçe maçını değerlendirdi
Yayınlama: 25.01.2024
15
A+
A-

GÜRCAN BİLGİÇ – BEKLENEN BEKLENMEYEN

En sondan başlayalım; Fenerbahçe kazandıfakat bir “beklenen” bir de “beklenmeyen” hakem kararının akabinde geldi bu galibiyet. Tek kaleye dönmüş, mücadelenin üst seviyeye çıktığı anlarda, Batshuayi’yi öne çekerek, sonra çelmeleyerek düşürdü Başakşehir oyuncusu. “Beklenen” hakem Bitigen’in “devam demesiydi. İkinci “beklenen” VAR hakemi Erkan Ergin’in devreye girmemesiydi. Tekrarı izlerken bile “nasıl yani?” dedirten pozisyonun kahramanları… Pekala; “beklenmeyen” neydi?

90. Dakikada Abdulkadir Bitigen’in penaltıyı vermesi. Pozisyonun tam karşısında olmasına karşın Cengiz’in şut atması bekledi. Vicdanı “artık dur” dedi ki muhtemelen, penaltı noktasını gösterdi. Zor maç, Başakşehir’in “olağanüstü” direnciyle daha da zor hale geldi. Volkan Babacan kurtarışlarıyla taşıdı takımı. Penaltıyı da kurtarıyordu neredeyse. Kulüp, daha önce hiçbir derbi maçında yapmadığını yaptı, bir gün öncesine idmana taraftar getirdi.

11 sarı kart gördü takım. İkisi iki sarıdan kırmızıya döndü. Bu türlü bir motivasyon diğer maçlarda olmadığı için incelenmeli ve Göksel Başkan ile Çağdaş Hoca’nın “sırrı” diğerlerine örnek olmalı. Tekrar de golün daima etrafında dolaştı Fenerbahçe.

Sanki tekrar sineması önce Samsunspor maçındaki cümle vardı anlatımda, “Top direğin yanından auta çıktı.” Rakip ceza alanında 70 defa topla buluşup, 30 şut üretip, maçı penaltıyla kazandılar. İsmail Kartal bu ayrıntısı çözmeli. Demek ki merkezde “beceri” sorunu var. Düşünün bu türlü bir maçı “mucizevi” kazanıyorsunuz. Doğru değil bu denklem…

EMRE BOL – KİMSE İNANMAZ

Fenerbahçe’nin bu sezonki durumunu anlatmak için bir örnek vereceğim. Birçok rakip kalecinin akabinde dün gecede Volkan Babacan, “en çok kurtarış yaptığı” maçı oynadı. Sezon başından bu yana istatistikler bu türlü söylüyor. Pekiiii sanki kaleciler mi çok formda geliyorlar yoksa Fenerbahçe’nin 3. bölge oyuncuları mı yeteneksiz? Elbette yeteneksiz değilsanırım biraz beceriksizler!

Bu kadar rakip cez alanı içinde oynayıp topu içeri dürtememek! Hem de en fazla gol attığın dönemlerden birini yaşarken… Çağdaş Atan’ın geriden topla çıkma taktiği inadı yıllardır devam ediyor. Öbür kadrolara karşı istediğini almış olabilir fakat Fenerbahçe gibi ön alanda yüksek pres yapan bir takım karşısında pek işe yaramadı. Sarı- lacivertliler çok kısa müddetlerde topu rahatça geri alıp oyun üstünlüğünü şimdi ilk dakikalardan ele aldı.

Heyhat sayamadığım kadar konuma girilmesine rağmen top bir türlü üç direk arasına bir türlü girmedi. Başakşehir 10 kişi kaldıktan sonra öylesine geri çekildi ki inanın ceza sahasında nefes alacak boşluk dahi kalmadı! İsmail Kartal geçen maçta yaptığı yanılgıyı yapmayıp santraforu çiftledi. Kruniç Fred’i aratmadı, Ferdi hem Dubois’in çıkmasını engelledi hem de harikulade oynadı.

Oosterwalde artık güya stoper oldu. Bu kadar fevkalade oynanan bir maçı penaltı golüyle kazanmak aslında biraz tuhaf oldu. Dünyada futbolla ilgilenen herhangi birine, “Fenerbahçe bu maçı penaltı golüyle kazandı” desen inanmazlar. Herkes ter döktü, herkes elinden geleni yaptı. Şampiyonluk acı çekerek gelecek anlaşılan…

ERMAN TOROĞLU – POZİSYON PENALTI

Tekmili birden enteresan bir maç. Her şey var; Aşk, ihtiras, kin hepsi var. Alandaki iki takımın uğraşı de hoş. Biri haddini bilerek oynuyor, başkası “Mutlak kazanacağım” diyor. “Mutlak kazanacağım” diyen oyun disiplininden hiç uzaklaşmıyor, dakika 60-70 olmasına karşın oyun disiplinini bırakmıyorlar. Fenerbahçe için hoş olan da esasen bu.

Rakip de kendi oyununda ısrar edince maç bir yerlerden bir yerlere geliyor. Lakin şu bir gerçek, maçın bir numaralı kahramanı ve adamı Başakşehir kalecisi Volkan Babacan. Harikulade oynadı, vaktinde toplara çıktı, açıları kapattı, her şeyi yaptı. Dün gece yöneticisi İsmail Kartal da doğru işler yaptı. Çıkması gerekenleri çıkardı, bırakması gerekenleri sahada bıraktı. İş geldi 90+’lara…

Bir şut durumunda Başakşehirli oyuncu hiç gereksiz yere dirseğini açarak topa müdahale etmeye kalktı. Hiç gereği yok! Sen orada kolunu kapat çarpsın, hakem veremez. Sen kolunu açıp atılım yaparsan çalar penaltıyı. Zati futbolcunun beden lisanına ve hızına bakın, dönüp hakeme bakıyor. Ve hakem VAR’ın müdahalesi olmadan penaltıyı veriyor. Bence doğru bir penaltı.

Başakşehirli oyuncular karara neden bu kadar fazla itiraz ettiler anlayamadım. Sanki topun ceza alanı içinde mi, dışında mı olduğuna itiraz ettiler? Aslında orada acemiliği yapan kendi arkadaşları. Ne gereği var orada dirseğini açıyorsun! Tahminen de “Ya bu kadar mücadele ettik işin sonuna geldik bu kadar. Penaltıyla kaybediyoruz” diye itiraz oldu.

Ancak Başakşehirli oyuncular önce 45’te atılan kendi arkadaşlarına kızsınlar. Figueiredo, alakasız alanlarda hiç gereksiz iki sarı karttan grubunu 10 kişi bıraktı. Ondan sonra hani ‘otobüs çekme’ tabiri vardır ya, otobüsü çektiler kale önüne. Tam işi bitiriyorlardı ama bir penaltı!

Böylesine gergin bir maçta hakemin kararları kötü değildi. En beğendiğim olayı da uzun zaman sonra gördüğüm yanlış yerden atılan tacı doğru yerden attırdı. Hem de diğer balta hakem arkadaşlarının yapmadığını yaptı! Balta hakem arkadaşları “Oradan atma buradan at” diyorlardı, tekrartakıma attırıyordu. Bu doğrusunu yaptı ve tacı rakip takıma verdi.

Demek ki st 24 stte iki kere doğruyu gösteriyor! Hoş bir maç oldu. Son dakikalardaki itirazlar, tartışmalar, havada uçuşan kartlar olmasa daha da iyi olacaktı. Herhalde G.Saray ve F.Bahçe’nin, bundan sonra oynayacağı maçların çoğu bu türlü geçecek.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Verified by MonsterInsights